Cumhuriyet değerlerine ne oldu?

Toplumun ortak değerleri bireyleri birbirine bağlar ve bütünleştirir. Bu değerler örneğin bir şeyi istediğimizde veya reddettiğimizde kişinin verdiği bilinçli, aktif bir karar değildir. Dolayısıyla değer bağları, mantıksal bir itiraz durumunda kolayca vazgeçebileceğimiz yüzeysel değerlendirmeler veya istekler değil, neyin “değerli” ve “arzu edilir” olduğuna dair duygusal olarak yüklü, derinlere kök salmış fikirlerdir.

 Bireysel değer bağlarının toplamı, bir toplumda hangi değerlere “saygı duyulduğunu” ve hangi değerlerin sosyal olarak “dışlandığını” tanımlar. Düşüncemizdeki değer bağları eylemlerimizi etkiler ve eylemlerimiz kültürümüzü şekillendirir. Türkiye Toplumunda düşünme ve davranış biçimi Cumhuriyet değerleri tarafından şekillenmiştir.

 Değerler kültürün kurucu unsurlarıdır; bir sosyal sistem (toplum) içindeki insanlar için anlam ve anlamı tanımlarlar.

 Bir toplumun kuralları ve normları değerlerden türetilir.

 Bu bakış açısından, değerlerin ilgili sosyal sistem için derin bir anlamı olduğu, bunu çok önemli ölçüde etkilediği, düzenlediği ve düzenlendiği anlaşılır.

 Çağımızın insanlık değerlerinin merkezinde özgürlük, eşitlik ve kardeşlik kavramları yer alır.

 Uluslaşma süreci içinde bazı Avrupa toplumları kendi ortak değerlerini oluşturma yerine kendilerini başka toplumlardan ayırdığını sandığı ırk gibi kavramlar üzerinde inşa etmeye kalkmış ve büyük felaketlere yol açmıştır.

 Bir kısım toplumlar ise insandan değil sınıf ve toplumlardan hareket ederek değerler oluşturmaya çalışmış içinden çıkılmaz bir girdaba girmiştir.

 ABD ise, eşitlik ve kardeşliğin (dayanışma toplumu ve sosyal devlet) olmadığı sadece bireylerin özgürlüğüne dayalı bir sistem oluşturmuş ve bu nedenle derin bir toplumsal bunalım yaşamaktadır. Değişimi ise adeta mümkün görülmemektedir.

 Türkiye Toplumu ise daha gerçekçi ve çağdaş bir senteze dayanan Atatürkün Cumhuriyet devrimleriyle toplumsal değerlerini oluşturmuştur.

 Türkiye toplumunun diğer Toplumlarda olmayan farklı bir değeri Devletçiliktir. Bu değer her ne kadar içeriğinden saptırılmış olsa da, insanların vicdanlılarında beklenti olarak yer etmiştir.

Cumhuriyet değerleri özgürlük, eşitlik ve kardeşliği temel alan Atatürk’ün aydınlanma devrimleridir. Bu devrimler “Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Halkçılık, Devletçilik, Devrimciliktir.”

 Devletçilik ilkesi ekonomik sosyal ve kültürel gelişmeleri mutlak olarak sadece bireysel inisiyatiflere bırakmaz. Devlet aynı zamanda düzenleyici, planlayıcı, ön alıcı, gözetleyici, denetleyici ve uygulayıcıdır.

 Bu değerin uygulanmadığı toplumumuzda insanlar mutsuzdur. Halkın emeği küçük bir azınlığın eline geçmiştir. Sosyal ve kültürel yaşam gelişmemiştir.

 Cumhuriyet değerlerinin can bulması ise normatif değerler olan demokrasi ve hukuk devleti olmaktan geçer

Dieser Beitrag wurde unter Cağdaş paylaşım, Genel veröffentlicht. Setzen Sie ein Lesezeichen auf den Permalink.