Çağdaş yaşam Değerleri, Muasır Medeniyetler Değerleri
Hazirlayan: Mustafa Akdenizli
Bu değerler şunlardır:
-Yaşam hakkı – Barış hakkı – Yurtta barış, dünyada barış
-Hümanist düşünce
-Rasyonellik
-Laiklik
-Hukuk devleti
-Demokrasi
-Uluslararası insan hakları
-Uluslararası çocuk hakları
-Cinsellık tercihi
-Çevre Bilinci
1) Yaşam hakkı – Barış hakkı
Yurtta barış, dünyada barış
(M.K.Atatürk 20. April 1931)
2) Hümanist düşünce
Hümanizme göre doğruyu bulmak insanın bir yetisidir.
Fakat doğruyu bulma yönteminde gizemcilik, mistisizm, gelenek ve bunlar gibi genel geçer kanıtlarla ve mantıkla bütünleşmeyen yöntemler izlenemez.
Gerçeğe duyulan bu arzu, gözü kapalı kabullenimlerle değil, bilimsel şüphecilik ve bilimsel yöntemle doyurulmalıdır.
Otoriteyi ve aşırı şüpheciliği de reddederken, kaderin olaylar üzerindeki etkisini kabul etmez.
Doğrunun ve yanlışın bilgisine kişisel ve ortak bilincin en doğru biçimde algılanmasıyla ulaşılabileceğini savunur. Bunun yanı sıra, humanizm insanın tüm diğer canlı türlerinden daha özel olduğu düşüncesini reddeder. Hümanist filozof Peter Singer “Birçok istisna olmasına rağmen, hümanistlerin çoğu kendilerini en büyük dogmadan özgürleştiremiyor… önyargılı türcülük… Hümanistler diğer canlı türlerine karşı düşüncesizce istismarlara karşı durmalıdır.” diyerek hümanizmin doğalcılığını ve hayvanseverliğini belirtir. Bizim diğer canlıların üzerinde tanrı vergisi bir hüküm hakkımız olmadığını ekler. Hümanizm insanın kapasitesine iyimser yaklaşır, bunun yanı sıra insan doğasının tümüyle iyi ya da tüm insanların hümanizmin savunduğu ussalcı ve manevi değerlere ulaşabileceğini savunmaz. Bu hedef birey için azim ve diğerlerinin yardımını gerektirir. İnsanın gelişimidir hümanizmin ereği, bütün insanlar için hayatı daha iyi yapmak. Hümanizm güzel şeyler yapmaya, şimdi ve burada iyi yaşamaya ve geleceğe daha iyi bir dünya bırakmaya yoğunlaşır Kul olma << karşıtı >> Birey olma Düsüncenin merkezinde Tanri vardir<< karşıtı >> Düsüncenin merkezinde Insan vardir.
3) Rasyonellik
Buna göre, hem gerçekliğin hem de doğruluğun ölçütü rasyonalitede yani ustadır. İlk olarak rasyonellik, önsel bilginin ( a priori ) kesin güvenilirliği üstüne kurulmuş bir eğilimdir. Bu felsefi öğretinin dayandığı epistemolojiye göre bilgi, temelden ya da yalnızca akıldan gelir . Hem bilginin hem de yaşamın kurucu ilkesi akıl olmalıdır, der bu yaklaşım. Duyusal deneyimi ikincil kılar ve dahası önemsizleştirir. Deneyciliğe ( amprisizm ) karşı, gerçek bilginin deney-dışı bir yapıya sahip olduğunu ve akla dayandığını ileri sürer. Tümdengelimli düşünce yöntemine dayanır.
4) Laiklik
Laiklik, devlet kuruluşlarıyla dini kuruluşların yasayla ayrılmasını ve politikayla dinin, devletle kilisenin ayrılmasını ifade eder. Laik insan, dindar insanın tersine, dinini sadece daha çok özel yaşamında uygulayan ve “tanrısal politikayı” “dünya politikası” ile ayırmayı bilmesiyle kendini gösterir. Laik insan, dindar insanın tersine, insanların kanunlarına riayet etmesi ve dini sadece kişisel ve özeş gelişim aracı olarak görmesiyle kendini gösterir. Laik insan, dindar insanın tersine, “Tanrıdan” veya din adamlarından kaynaklanan hiçbir kanuna uymak veya dini mercilerin cezalarından korkmak zorunda olmamasıyla kendini gösterir. Laik insan, insanların yaptığı devletinin kanunlarıyla bağlıdır. Dini kurallara uymak isteyip istememesi kişisel özgürlüğü kapsamındadır.
5) Hukuk devleti
Hukuk devleti temel olarak 4 ilkeyi içerir:
• Temel haklar
• Güçler ayrılığı
• Devlet işlerinin öngörülebilirliği
• Güvenlik mekanizmaları
–Temel haklar:
Bireyin temel özgürlük veya insan hakları vardır ve bu haklara uyulmaması veya zedelenmesi bireyin başvurarak göreve çağırabileceği, bağımsız bir makam tarafından gözetilir. Bu temel haklar fark olmadan her vatandaşa eşit uygulanır. Buna kanunlar önünde eşitlik de denir.
–Güçler ayrılığı:
Güçler ayrılığı denince devletin yasama, yürütme ve yargı güçlerinin ayrılması anlaşılır. Buna uygun olarak devlet gücü yasama (kanun yapan organlar), yürütme (devlet gücünü uygulayan organlar) ve yargı (yargılayan organlar) olarak ayrılır.
–Devlet işlerinin öngörülebilirliği:
Bir hukuk devletinde hukuk düzeni içerik olarak her vatandaşa yasalara uygun davranışı mümkün kılacak veya uygulanabilir talep hakkı verecek şekilde formüle edilir. Böylece devlet işleri öngörülebilir ve kestirilebilir. Bu sırada aşağıdaki ilkeler özellikle önemlidir: Yasallık: Devlet işleri yasalara aykırı olmamalıdır. Orantılılık: Devlet tarafından alınan her önlem uygun, gerekli ve makul olmalıdır. Geleneksel durumların değiştirilmesinde geçiş ve uyum kuralları.
–Güvenlik mekanizmaları (kontroller ve dengeler):
Güçlerin kötüye kullanımının söz konusu olmaması için devletin üç organı birbirlerini sürekli kontrol eder. Devlet güçlerinin biri güç alanını genişletmeye veya diğerlerinin alanına girmeye çalışırsa, diğer iki devlet organı kendi menfaatlerini savunmak ve dengeyi tekrar kurmak amacıyla tekrar uygun güvenlik mekanizmalarına başvurabilirler. Hukuk devleti, bireyin özgürlüğünü güvenceye almak amacıyla anayasal güçleri hukukla bağlı olan ve özellikle davranışlarında hukukla sınırlandırılmış olan bir devlettir.
6) Demokrasi
“Demokrasi” sözcüğü eski Yunan sözcüklerin “demos” (halk) ve “kratein’den” (yönetmek) oluşmuştur. Buna göre demokrasi, egemenliğin halkın isteğine göre verildiği ve yönetenlerin halka karşı sorumlu olduğu bir politik düzenin tarifidir. Bir demokrasinin karşılaması gereken temel standartlar: Demokrasi, sadece fiili egemenlik halka dayanıyorsa ve halkın belirlediği temsilciler serbest seçimlerle yeniden seçiliyorsa bir demokrasidir. Demokratik bir yönetimin karşılaması gereken temel standartlar: Serbest seçimler: Demokraside yönetim düzenli aralıklarla, serbest, gizli, hilesiz ve genel halk seçimleriyle seçilir. Halk veya temsilcileri tarafından oylanarak tekrar görevden de alınabilir. Ayrıca yönetim halk veya temsilcileri tarafından kontrol de edilir. Demokratik Anayasa: Ayrıca yönetim hukuk devleti (yani işlemleri Anayasaya ve yasalara uygun olmalıdır) ve çoğunluk ilkesi (yani işlemler çoğunluğun isteklerine uygun olmalıdır) üzerine kurulmuştur. Muhalefet olması: Demokrasinin başka bir merkezi alameti yüksek düşünce özgürlüğü ve çeşitliliğiyle muhalefetin varlığıdır. İki farklı görüşü temsil eden ve birbirlerine demokratik oyun kurallarını dikkate alarak davranan en az iki parti. Demokratik bir seçimin karşılaması gereken temel standartlar: Eşitlik: Her seçmen seçimlere ve oylamalara katılabilmelidir ve bir oya sahiptir. Özgürlük: Zorlama yapılamaz. Zorlamanın önlenmesi için seçimler sık sık gizli yapılır. Pasif seçim hakkı: Seçim hakkı olan herkes kişisel tercihiyle aday olabilir. Alternatifler: Gerçek bir tercih sadece çok sayıda alternatif varsa yapılabilir. Sonuç: Kazanan, en fazla oyu toplayan (çoğunluk ilkesi) veya demokratik oyun kurallarına göre Anayasa uyarınca kazandığı açıklanandır. Neler demokrasi değildir? Aşağıdaki durumlarda demokrasiden söz edilemez. Bir diktatörün diktatörlüğü veya zorba yönetimi politik bir partiyi veya başka bir grubu yönetiyorsa. Örneğin askeri, proletarya veya teokrasi diktatörlüğünde. Yöneticinin kim olacağını yönetici belirliyorsa. Düzenli aralıklarla serbest seçimler yoksa. Muhalefet, sesini duyurabileceği medya erişimine sahip değilse. Basın özgür haber yapamıyorsa. İnsanların aktif veya pasif seçim hakkı keyfi bir şekilde elinden alınıyorsa. Sadece bir parti varsa. Devlet laik bir hukuk devleti değilse, örneğin düşünce özgürlüğü vs. yoksa. Bir demokrasi sadece kendisinden önce hüküm süren politik güç sistemi tamamen dönüştüğünde tam olarak işleyebilir. İşleyen demokrasili bir devlet şeklini oturtmak çok zordur. Çok kolay tekrar kaybolabilir ve yukarıda tarif edilen sözde demokratik şekillere evrilebilir. Demokrasi ve katılım Vatandaş girişimi demokrasinin temel ögeleri arasındadır. Topluluğa katılım ve topluluk oluşturma imkanları da aynı şekilde girişim ilkesi ve girişimde bulunan insanın önemli bir güdüsüdür. Yaşayan bir demokrasi insanların, Avrupa Birliğine kadar toplumun her düzeyinde politik karar süreçlerini oluşturmaya katkıda bulunduğu, toplumsal sorgulamalara katılabildiği ve girişimleriyle demokratik toplumu güçlendirdiği aktif bir vatandaş topluluğuna ihtiyaç duyar. Bu katılımın kapsamında toplumsal kuruluşlara ve okullar ve kreşler gibi kamu kurumlarına katılım da bulunmaktadır.
7) İnsan Hakları 10 Aralık 1948 Genel insan hakları insan gelişiminin en büyük başarısıdır, çünkü aynı haklar ilk defa dünya çapında tüm insanlar için geçerli olmuştur!
İnsan hakları aşağıdaki üç temeli esas alır:
–Özgürlük:
Tüm insanlar insan haklarıyla korunabilecek düşünce, vicdan, din, basın ve düşünce özgürlüğüne sahiptir.
–Eşitlik:
Tüm insanlar kanun önünde eşittir ve ayrım olmadan aynı korunma hakkına sahiptir. Yani ırk, ten rengi, cinsiyet, dil, din, politik veya başka bir görüş, milli veya sosyal köken, servet, doğum veya başka bir durum nedeniyle ayrım yapılamaz. Herkes tüm ayrımcılık türlerine karşı aynı şekilde korunur. Erkekle kadının haklarının eşit olması sağlanır.
–Dayanışma:
Tüm insanlar, insan hakları sisteminin ayrılmaz bir parçası olan, sosyal güvenlik, eşit ücret, uygun yaşam standardı, sağlık ve eğitime erişim hakkı gibi ekonomik ve sosyal haklara da sahiptir. Politik, vatandaşlık, ekonomik, sosyal ve kültürel insan hakları birbirinden farklı olacaktır. İnsan hakları sadece, başkalarının haklarının ve hürriyetlerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi amacıyla ve ancak demokratik bir cemiyette ahlâkın, kamu düzeninin ve genel refahın haklı icaplarını yerine getirmek maksadıyla kanunla belirlenmiş sınırlamalara tabi tutulabilir. (Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi Madde 29). İşbu beyannamenin hiçbir hükmü, herhangi bir devlete, zümreye ya da ferde, bu Beyannamede ilan olunan hak ve hürriyetleri yoketmeye yönelik bir faaliyete girişme ya da eylemde bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz (Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi Madde 30). Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi (30 madde) http://www.un.org/depts/german/menschenrechte/aemr.pdf
8) Çocuk Hakları (UNICEF), 20 Kasım 1989 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Konvansiyonu / Federal Almanya Anayasası Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Konvansiyonu ile (Genel Kurulun 20. Kasım 1989 tarihli 44/25 no.lu kararı), çocuk hakları, kesin bir şekilde insan hakları seviyesinde değerlendirilip, milletler hukukunda kalıcı olarak tanımlanmıştır. Çocuk hakları konvansiyonu 18 yaşından küçük tüm çocuklar için geçerlidir. İçerdiği 54 madde ile çocuk dostu bir toplum için dünya çapında geçerli standartları ve bu hakları uygulamak için devlet ve toplumun görevlerini açıklar. Çocukların korunması, geliştirilmesi, ve katılımı, yaşamın ve toplumun her sahası içinde önceliği olmalıdır.
9) İnsan hakları olarak cinsellikte kendi kaderini tayin etme. Yasal eşitlik. Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı, 21. Madde üzerinden (ayrımcılık yasağı) cinsel yönelim temelli ayrımcılığı yasaklamaktadır. Özellikle cinsiyet, ırk, renk, etnik ya da sosyal köken, genetik özellikler, dil, din ya da dünya görüşü, siyasi ya da diğer görüşler, bir azınlığa aidiyet, mülkiyet, doğum engellilik, yaşlılık veya cinsel yönelim konusunda ayrımcılık yasaktı
10) Insan haklerı olarak saglıklı bir çevre zorunludur
Karar tasarısı Birleşmiş Milletler Çevre komisyonunda olup 2022 de oylanacaktır. Kamuoyu oluşturma yaşamsaldır