Atatürk’ün Uygarlık Hakkındaki Sözleri

• Memleketler çeşitlidir, fakat medeniyet birdir, ve bir milletin gelişmesi için bu tek medeniyete katılması lazımdır.

29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.

• Uygarlık yolunda yürümek başarılı olmak yaşamın şartıdır. Bu yol üzerinde bekleyenler veyahut bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak bilgisizlik ve gafletinde bulunanlar, genel uygarlığın coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar.
30.081924, Dumlupınar.

• Efendiler, uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal yaşamda, ekonomik yaşamda bilim ve fen alanında başarılı olmak için tek olgunlaşma ve ilerleme yolu budur.
30.081924, Dumlupınar.

• Türk ulusunun yaradılış yeteneği ve kesin kararı uygarlık yolunda durmadan ilerlemektir.

(1924)

• Düşüncemiz, düşünce yolumuz uygar olacaktır. Şunun bunun sözüne önem vermeyeceğiz.

Uygar olacağız. Bununla gururlanacağız. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakınız. Zihinleri

medeniyetin emrettiği şümul ve yükselmeye uyamadıklarından ne büyük yıkımlar, ne acılar

içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve sonuç olarak son yıkım çamuruna

batışımız bundandır.
24.08.1925, Kastamonu.

• Uygarlık, öyle bir kuvvetli ateştir ki ona ilgisiz olanları yakar ve yok eder.
1925, Kastamonu

• Ulusumuzu en kısa yoldan uygarlığın nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve varlık içinde

kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz.
26.08.1925, İnebolu.

• Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı uygardır. Tarihte uygardır, gerçekte uygardır.

Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi uygarım diyen Türkiye Cumhuriyeti

halkı, düşüncesiyle, zihniyetiyle uygar olduğunu ispat ve göstermek mecburiyetindedir.

Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, aile hayatıyla, yaşayış tarzıyla medeni olduğunu

göstermek zorundadır. Sonuç olarak uygarım diyen, Türkiye’nin gerçekten uygar olan halkı

başından aşağıya dış görünüşüyle dahi uygar ve gelişmiş insanlar olduğunu göstermeye

zorundadır.
28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.

• Medenî olmayan insanlar, medenî olanların ayakları altında kalırlar.
(1925, Akhisar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 234)

• Uygar olmayan insanlar, uygar olanların ayakları altında kalmaya maruzdurlar.

10.10.1925, Akhisar.

• Düşüncemiz, düşünce yolumuz uygar olacaktır.
24.08.1925, Kastamonu

• Arkadaşlar, efendiler ve ey ulus! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,

tarikatçılar, sapıklar ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır.

• Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve şekliyle uygar bir toplum haline getirmektir. Devrimlerimizin ana ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen zihniyetleri darmadağın etmek zorunludur. Şimdiye kadar milletin, beyinlerini paslandıran, uyuşturan bu zihniyette bulunanlar olmuştur.

• Dünyada her ulusun varlığı, kıymeti, özgürlük ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı uygar eserlerle orantılıdır. Uygar eser meydana getirmek yeteneğinden yoksun olan uluslar, özgürlük ve bağımsızlıklarından soyutlanmaya mecburdurlar.
Dumlupınar, 30.08.1924.

• Milletimizin hedefi, milletimizin ideali bütün dünyada tam anlamı ile medeni bir sosyal toplum olmaktır. Bilirsiniz ki, dünyada her kavmin varlığı, kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medeni eserlerle uyumludur. Medeni eser meydana getirmek yeteneğinden yoksun olan kavimler, hürriyet ve bağımsızlıklarını kaybetmeye mahkumdurlar. İnsanlık tarihi baştan başa bu dediğimi doğrulamaktadır. Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak, hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde duraksayanlar veya bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak cahilliğinde ve gafletinde bulunanlar, medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar.

Medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, ilim ve fen

sahasında başarılı olmak için tek gelişme ve ilerleme yolu budur. Hayata egemen olan

kuralların zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zorunludur. Medeniyetin buluşlarının,

tekniğin harikalarının, dünyayı değişiklikten değişikliğe uğrattığı bir çağda, asırlık köhne

zihniyetlerle, geçmişe bağlılıkla varlığın korunması mümkün değildir.

• Ülkeler çeşitlidir, fakat uygarlık birdir ve bir ulusun ilerlemesi için de bu tek uygarlığa katılması

gerekir. (AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Ankara, 1997, Cilt III, s.91)

• Dünyada her topluluğun varlığı ve değeri, özgürlük ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve

yapacağı uygar yapıtlarla orantılıdır. (1924, Dumlupınar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri,

Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 187)

• Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük uygar özelliği, büyük uygarlık yeteneği,

bundan sonraki gelişimi ile geleceğin yüksek uygarlık ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

(1933, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara,

1997, s. 319)

• İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere gereksinim vardır: Bir ulus ki resim yapmaz, bir ulus ki

heykel yapmaz, bir ulus ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o ulusun ilerleme

yolunda yeri yoktur. Oysaki bizim ulusumuz, gerçek nitelikleriyle uygar ve ileri olmaya layıktır ve

olacaktır. (1923, Bursa) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II,

Ankara, 1997, s. 71)

• Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve

en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin emir ve isteğini yapmak, insan olmak için yeter.

(1925, Kastomunu) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 225)

• Türklerin asırlardan beri izlediği hareket, devamlı bir yönü korudu. Biz daima doğudan batıya

doğru yürüdük. Eğer bu son yıllarda yolumuzu değiştirdikse, kabul etmelisiniz ki, bu bizim

yanlışımız değildir. Bizi siz zorladınız. Bu değişiklik gelip geçici ve istemeksizin oldu. Takdir

etmelisiniz ki, doğuda yerleşim seçimine zorlandığımız için, ırkımızın beşiği ile ilgili olması

nedeniyle, olabildiğince yakın batıda bir yerleşim seçtik. Ama bedenimiz doğuda ise,

düşüncelerimiz batıya doğru yönelik kalmıştır. (29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya

Demeç.)

• Ülkemizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye’de çağdaş, dolayısıyla batılı bir

iktidar oluşturmaktır. Uygarlığa girmeyi arzulayıp da, batıya yönelmemiş ulus hangisidir?

(29.10.1923, Fransız Muhabiri Pernot’ya Demeç.)

• Ülke mutlaka modern, uygar ve yepyeni olacaktır. Bizim için bu, yaşam davasıdır.1923

Derleyen Ömer Faruk Hüsmüllü

Dieser Beitrag wurde unter Cağdaş paylaşım, Genel veröffentlicht. Setzen Sie ein Lesezeichen auf den Permalink.