LAİKLİK DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN EN BÜYÜK GÜVENCESİDİR.

İşte seküler olan ve olmayan ülkeler

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu tüm diğer uluslarda olduğu gibi akıl, bilim, eğitim ve laiklik  (sekülerlik) temelleri üzerine olmuştur. Bu nedenle laiklik ilkesi anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinin içinde yer almaktadır. Siyasi islamın en çok saldırdığı alan aynı zamanda laikliktir. Laklik toplumsal barışın, çağdaş değerlerin, din ve vicdan özgürlüğünün en büyük güvencesdir. Türk ulusu, laik yönetim sayesinde inancını özgürce yaşamakta, inancıyla ilgili değer yargılarını siyasete ve diğer alanlara karıştırmamaktadır. Laklik ikesinin yerleşmediği toplumlarda özgür düşünce gelişemez. Türk ulusu, laik, demokratik, çağdaş  yaşam seçiminden ödün vermeyeceğini kanıtlamıştır.

Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değilidir.
 “Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektr.“
(1930 Mustafa Kemal)

Laiklik, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının akla, bilime dayandırılması, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, bireye inanç özgürlüğünün tanınmasıdır.

Özgürlük ve demokrasi anlayışına hakim, ulusal egemenliğin ve insanlık idealininin temelini oluşturan uygar bir yaşam biçiminin adıdır ayrıca. Siyasal, sosyal ve kültürel yaşamın çağdaş düzenleyicisidir.

Bireye kişilik ve özgür düşünce olanakları veren bu yolla siyaset-vicdan ayrımını gerekli kılarak vicdan ve inanç özgürlüğünü sağlayan ilkedir.

Laik düzende din siyasallaşmadan yaşanır, yönetme ve kontrol altında tutma aracı olmaz, kişilerin vicdanlarına bırakılır. Böylece siyasal yaşamın kaynağı bilim ve hukuk olur.

Düşünce ve inanç alanlarının ayrılması dinin kutsallığına en uygun durumdur.

Dünya işlerinin hukukla, din işlerinin de kendi kurallarıyla yürütülmesi ilkesi batı demokraslerinin de dayandığı temellerden biridir.

Din ve vicdan özgürlüğü çok önemlidir. Değişik din ve mezheplere inananlar, bu ayrımlara karşın birlikte yaşama gereğini benimseyerek devletin kendilerine karşı eşit yaklaşımından güven duymuşlardır. Böylece bölünmeler durmuş, iç barış sağlanmış yurttaşlar ulus bilinciyle bir araya gelmişlerdir.

Laklik, her türlü inanca saygılı olmayı gerektirir. Toplumsal barışın sağlanmasında din ve vicdan özgürlüğünün önemi büyüktür. İslam dini özü itibariyle laik düşünceye açıktır. İslamiyete göre dinde zorlama yoktur. Hoşgörü, inanç ve vicdan hürriyeti esastır. Laiklik aklı kullanma becerisini en üst düzeye çıkaran bir anlayıştır.

Laiklik ilkesinin kabulü ile toplumumuz ortaçağın karanlık dünyasından kurtularak çağdaş bir yapıya kavuşturulmuştur.
Mustafa Akdenizli

Dieser Beitrag wurde unter Anasayfa, Cağdaş Değerler, Genel veröffentlicht. Setzen Sie ein Lesezeichen auf den Permalink.